Bu iki başlık çok karıştırılan ve birbirine çok benzeyen belirtilerle kendini gösterir. Öncelikle bu iki başlığın ayrımını çok iyi yapmamız gerekir.
- OTİZM ; bireye konulan klinik bir tanıdır.
- UYARAN EKSİKLİĞİ İSE ; bir sebep/nedendir.
Yani uyaran eksikliği diye bir tanı yok. Ancak otizm semptomlarının uyaran eksikliği nedeniyle ortaya çıktığı düşünülen durumlar var.
- OTİZM ; sosyal iletişim sorunlarının temelde olduğu bir nörogelişimsel bozukluktur. Sosyal iletişim sorunları deyince, sosyal ilişki talep etmiyor, bunun göstergeleri olan göz teması kurmuyor, adına seslenildiğinde bakmıyor, sizinle ilişki içinde oyun kuramıyor ve katılamıyor, sözcükleri olsa bile bunları kendini ifade etmek için kullanmıyorsa tekrarlayıcı hareketler (el çırpma, sallanma, kendi etrafında dönme..) gözlemlenirse bunlar tipik otizm belirtileridir.
- Bu iki başlığın karıştırılma problemi şurada başlıyor ; aynı belirtiler çok fazla iletişim kurulmamış, ekran karşısında uzun vakitler geçirmiş, ilişki kurulmuş ama sözel bir ilişki değil, daha çok çocuğun fiziksel bakımına ağırlık verilmiş, birlikte oyun oynanmamış veya oyunlar sessiz olmuş, sosyal ortamlardan uzak tutulmuş veya uzak tutulmak zorunda kalmış çocuklarda da aynı belirtiler ortaya çıkabiliyor. İşte bu koşullar altında olunca sebebi uyaran eksikliği olabiliyor.
⚠️ Ancak tespitin tam yapılabilmesi için mutlaka uzman bir kuruluşun çocuk psikiyatristinin görmesi ve değerlendirmesi gerekir.
Uyaran eksikliği deyip çocuğu kendi gelişimsel sürecine asla bırakmamalıyız.
⚠️ Şu bir gerçek ki her iki durum için de erken fark edip, erken müdahale etmek çok önemli !